Afrodisias / Aydın

MÖ 5. yüzyılda kurulan kent, Roma İmparatorluğu döneminde gelişmiş, MÖ 1. yüzyıl ile MS 5. yüzyıllar arasında, başta heykelcilik olmak üzere önemli bir sanat merkezi haline gelmiş, Afrodit tapınağıyla ve Afrodit adına yapılan törenlerle ün salmıştır.
Kentin tanrıçası Aphrodite için yapılan tapınak kentteki en eski mermer binadır. Tapınağa ait kutsal alanın (temenos) sınırlarının belli olması bu alana tanınan sığınma hakkından dolayı önemli olmuştur. Tapınak çevresindeki yazıtlarla önce bu imtiyazın Julius Caesar ve ardılı, daha sonra da Roma İmparatoru Augustus tarafından verildiği ortaya konulmuştur. MS 1. yüzyılın başlarında tamamlanan mermer tapınağın yapımında yardımcı olan seçkin yerel ailelerin isimleri sütunlar üzerine yazılmış, tapınağın kurucusu olarak kabul edilen Gaius Julius Zoilos, yaşamı boyunca Aphrodite rahibi unvanı ile onurlandırılmıştır.
Afrodisias kenti, deprem kuşağındaki konumu nedeniyle, tarihi boyunca pek çok depremden şiddetle etkilenmiştir. Özellikle 4. yüzyıl ve 7. yüzyılda burada büyük depremler olduğu bilinmektedir. 4. yüzyıl depremi ayrıca Afrodisias'ın bulunduğu mevkide su akış mecralarını da değiştirmiş, kentin bazı kısımlarını su baskınlarına maruz kalmaya müsait bir hale getirmiştir. Su baskınları sorununu çözümleme amaçlı ve aciliyet içinde inşa edildiği anlaşılan tahliye sisteminin kanıtları bugün de görülebilmektedir. 7. yüzyıldaki depremden sonra Afrodisias bir daha hiçbir zaman tam olarak kendine gelememiş ve bakımsızlığa düşmüştür. Zamanla kalıntılar kısmen Geyre köyü alanı ile örtülmüştür.
20. yüzyıl başlarında Geyre köyünün bir kısmı yine bir deprem nedeniyle boşalmış, boşaltılan alanın altındaki kalıntılar ortaya çıkmıştır. 1960'larda Geyre, deprem olasılığı da düşünülerek bugünkü yerine taşınmış ve belde olmuştur.
Kentin tanrıçası Aphrodite için yapılan tapınak kentteki en eski mermer binadır. Tapınağa ait kutsal alanın (temenos) sınırlarının belli olması bu alana tanınan sığınma hakkından dolayı önemli olmuştur. Tapınak çevresindeki yazıtlarla önce bu imtiyazın Julius Caesar ve ardılı, daha sonra da Roma İmparatoru Augustus tarafından verildiği ortaya konulmuştur. MS 1. yüzyılın başlarında tamamlanan mermer tapınağın yapımında yardımcı olan seçkin yerel ailelerin isimleri sütunlar üzerine yazılmış, tapınağın kurucusu olarak kabul edilen Gaius Julius Zoilos, yaşamı boyunca Aphrodite rahibi unvanı ile onurlandırılmıştır.
Afrodisias kenti, deprem kuşağındaki konumu nedeniyle, tarihi boyunca pek çok depremden şiddetle etkilenmiştir. Özellikle 4. yüzyıl ve 7. yüzyılda burada büyük depremler olduğu bilinmektedir. 4. yüzyıl depremi ayrıca Afrodisias'ın bulunduğu mevkide su akış mecralarını da değiştirmiş, kentin bazı kısımlarını su baskınlarına maruz kalmaya müsait bir hale getirmiştir. Su baskınları sorununu çözümleme amaçlı ve aciliyet içinde inşa edildiği anlaşılan tahliye sisteminin kanıtları bugün de görülebilmektedir. 7. yüzyıldaki depremden sonra Afrodisias bir daha hiçbir zaman tam olarak kendine gelememiş ve bakımsızlığa düşmüştür. Zamanla kalıntılar kısmen Geyre köyü alanı ile örtülmüştür.
20. yüzyıl başlarında Geyre köyünün bir kısmı yine bir deprem nedeniyle boşalmış, boşaltılan alanın altındaki kalıntılar ortaya çıkmıştır. 1960'larda Geyre, deprem olasılığı da düşünülerek bugünkü yerine taşınmış ve belde olmuştur.